Traducción: de turco
ecel döşeğinde
-
1 ecel
сме́ртный час, смертьecel döşeğinde — на сме́ртном одре́
eceli gelmiş — про́бил его́ сме́ртный час
eceliyle ölmek — умере́ть свое́й сме́ртью
••ecele çare bulunmaz — погов. от сме́рти спасе́ния / сре́дства нет
- eceline susamakeceli gelen köpek cami duvarına siyer — посл. кто отверга́ет всё свято́е, пло́хо конча́ет [свою́] жизнь
- eceline mi susadın?
- ecel şerbeti içmek
- ecel teri dökmek -
2 ecel
[T ecel, from Ar adjal]: deathA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > ecel
-
3 ecel
ecel Todesstunde f;ecel beşiği fam alte(r) Kahn; hoch gefährliche(r) Pass, Übergang m; Karussel n;ecel teri dökmek Todesängste ausstehen;ecelime susamadım ich bin doch nicht lebensmüde;eceliyle ölmek eines natürlichen Todes sterben -
4 ecel
ecel -
5 ecel
阿́ is.1. 死, 死亡: Korkunun ecele faydası yoktur. 成́ 胆小怕事于事无补。2. 法́ 终结, 终了, 完结◇ \ecel aman verirse 如果我能长生不老的话 \ecel beşiği 1) (建筑工人用的悬在绳索上的)吊凳 2) 转́ 各种危险的交通工具或通道, 活棺材: İçinde bulunduğum bu dört tekerlekli nesne, sanki araba değil, beni bir kasırga hızı ile sürükleyen korkunç bir ecel beşiği idi. 我所乘坐的这个有4个轮子的东西, 似乎不是一辆车, 而是一具风驰电掣般地要把我拖走的活棺材。\ecel gelmek 死到临头, 死于非命 \ecel olup karşısına çıkmak 拼死挑战 \ecel şerbeti içmek 死亡 \ecel teri dökmek 惊出一身冷汗: Arabanın freni patlayınca hepimiz ecel teri döktük. 一个急刹车, 我们大伙儿都惊出了一身冷汗。Gömleği, döktüğü ecel terinden çıplak vücuduna yapışmış. 他惊出一身冷汗, 浸湿的衬衣紧贴在他身上。\ecel yastığına baş koymak 病入膏肓; 生命垂危 \ecelden aman olmak 死不了, 不死: Ecelden aman olursa torunum düğününü görürüm. 我要是死不了, 我还要看我孙子娶媳妇呢!\eceli çağırmak 去死 \eceli erişmek 死到临头 \eceli gelmek 死到临头, 死于非命 \eceli yakın olmak 濒临死亡 \eceline susamak (或 koşmak) 找死, 送死, 玩命: Ben ecelime susamadım ki o kadar yüksekten atlamaya cesaret edeyim. 我可不敢从那么高的地方往下跳, 那可是找死。\ecelini beklemek 等死 \eceliyle ölmek 正常死亡, 寿终正寝: Adamcağız uzun yıllar yaşadı; 100 yaşında eceliyle öldü. 这人真长寿, 百岁之时寿终正寝。◆ Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane. 人难免一死。Ecele çare bulunmaz. 柳暗花明; 天无绝人之路。Eceli gelen fare kedi taşağı kaşır. 太岁头上动土, 不知死活。Eceli gelen köpek cami duvarına siyer (或 işer). 太岁头上动土, 不知死活。 -
6 ecel
-
7 ecel aman verirse
е́сли бу́дем жи́вы, е́сли не суждено́ умере́ть -
8 ecel beşiği
1) ненадёжные / опа́сные сре́дства передвиже́ния2) кра́йне опа́сный перехо́д / перепра́ва и т. п. -
9 ecel şerbeti içmek
приня́ть смерть, умере́ть -
10 ecel teri dökmek
броса́ть в холо́дный пот (от страха, ужаса и т. п.), испы́тывать смерте́льный страх -
11 ecel
әҗәл -
12 ecel beşiği
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > ecel beşiği
-
13 ecel
n. death, fate, ending, the other end of the road -
14 ecel terleri dökmek
v. sweat blood -
15 ölüm döşeğinde
at death's door -
16 ölüm döşeğinde olmak
v. lie dying -
17 ölüm döşeğinde yapılan itiraf
n. dying confession -
18 ecel
а сме́ртный час, смерть, кончи́на -
19 ecel
-
20 ecel
аджал
- 1
- 2